1. POLİS: Peki o piercing o depoda ne arıyor?
ALİ: Yirmi kez söyledim size, niye 21. kez soruyorsunuz?
2. POLİS: Kaç kez istersek sorarız! Sen soruları saymayı bırak, yalnızca onlara cevap ver! O piercing o depoda ne arıyor?
ALİ: Biri koymuş herhalde.
1. POLİS: Kim koymuş?
ALİ: Mavi sakal!
2. POLİS: Piercing senin mi?
ALİ: Benim.
1. POLİS: Peki CD kabı o çantada ne arıyor?
ALİ: Biri koymuş herhalde.
2. POLİS: Çanta senin değil mi?
1. POLİS: O çantaya herkes bi şey koyabilir mi?
CÜNEYT: Çantanın senden başka sahibi var mı?
ALİ: Yok.
1. POLİS: Çantanın içindeki her şey senin mi?
ALİ: Evet.
2. POLİS: Demek o CD kabı senin?
ALİ: Hayır!
CÜNEYT: O piercing de senin!
ALİ: Hayır!
1. POLİS: Piercing benim demiştin?
ALİ: Piercing benim ama Cd kabı...
2. POLİS: Az önce piercing benim değil dedin!
1. POLİS: Karar ver, hangisi senin!
ALİ: Piercing benim.
CÜNEYT: Onu depoya sen mi koydun?
ALİ: Hayır!!
1. POLİS: Piercing benim demiştin?
2. POLİS: CD kabı benim demişti?
1. POLİS: CD mi, Piercing mi?
CÜNEYT: Depoya hangisini koydun?
ALİ: Hiçbirini.
2. POLİS: Hiçbiri senin değil mi?
ALİ: Sadece piercing benim.
CÜNEYT: Piercingi depoya sen mi koydun?
ALİ: Hayır!
1.POLİS: Peki kim koydu?
ALİ: Mavi Sakal.
2. POLİS: Nerden biliyosun?
1. POLİS: Koyarken gördün mü?
ALİ: Hayır.
2. POLİS: Öyleyse Mavi Sakal değil.
CÜNEYT: Ya da senden başkası değil.
1. POLİS: O piercing senin mi?
ALİ: Evet.
2. POLİS: Demek itiraf ediyorsun?
ALİ: Hayır!
1. POLİS: Karar ver: Evet mi, hayır mı?
ALİ:
Evet piercing, benim. Hayır, depoya ben koymadım. Evet, çanta benim.
Hayır, CD kabı benim değil. Hayır, ne CD kabını çantaya, ne de
piersingi depoya ben koymadım. Bakın 120 kez de sorsanız, şaşırıp
farklı bi cevap vermemi beklemeyin benden!
2. POLİS: Sen kendini çok mu zeki sanıyorsun?
ALİ: Evet, ama Mavi Sakal kadar zeki değilim!
CÜNEYT: Bence Mavi Sakal çok da zeki sayılmaz, Ali. O CD kutusuyla, piercimg’i ortada bırakması büyük bir ihtiyatsızlıktı.
ALİ:
Ortada bırakmadı ki... Bulunmasını istediği yerlere bıraktı... Birini
benim çantama, diğerini o depoya bıraktı. Yani beni Mavi Sakal sanmanız
için nerede bulunmaları gerekiyorsa oralara bıraktı. O yüzden de şu an
bu sandalyede onun yerine ben oturuyorum. Bu da onun bayağı zeki
olduğunu gösterir, di mi? Ben dahil hepimizi aptal yerine koyuyor.
CÜNEYT: Polisin aptal olduğuna o kadar kolay karar verme Ali!
1. POLİS: Peki o piercing senin değil mi?
ALİ: Haydaa, gene mi baştan başlıyoruz?
2. POLİS: Bana bak, daha fazla terbiyesizleşme, yoksa külahları değişiriz.
1. POLİS: Deminden beri kendi kendime soruyorum zaten: Bir yumrukta acaba kaç dişini dökebilirim diye!
ALİ:
Bakın, ben suçlu olsam, bu söylemler beni gerçekten korkuturdu. Ama
suçlu olmadığım için bu laflar bende korku değil, yalnızca can
sıkıntısı yaratıyor. Bir de beni susatıyor. Aranızda iyi polis rolünü
üstlenen birisi yok mu? Bir bardak su versin bana!
CÜNEYT:
Bakıyorum, çok rahatsın, Ali! Anlaşılan kendini çok garantide
hissediyorsun. Belki de birkaç gün sonra, elini kolunu sallayarak
burdan çıkacağını düşünüyorsun. Ama sana kötü bir haberim var: Bizi
inandırabilmiş değilsin ve bu durum senin yıllarca duvarlar arasında
kalmana yol açmak üzere!
2. POLİS: Dua et ki, tecavüz yok! Ama yine de en az on yıl yiyceksin.
1. POLİS: On yılla kurtulursa iyi! Sadece mahkemesi üç yıl sürer bunun!
ALİ:
(Öfkeye kapılarak) Ne on yılı, ne üç yılı ya?!! Burada bi saat daha
kalmak istemiyorum!! Ben suçsuzum diyorum size! Bunu bin kere söyledim
size!!
1. POLİS: Birini hatırlıyorum, bunu beş bin kere söylemişti bize; ama yine de, 15 yıl hüküm giymekten kurtulamamıştı.
2. POLİS: Sen bu kaçırma işine şaka olarak başlamış olabilirsin ama, bizim şaka yapmadığımızı bir hafta geçmeden anlıycaksın!
ALİ: (Dik durma çabasından vazgeçerek, umutsuzluk içinde omuzlarını çökertir. Göz yaşı dökmeden ağlar gibidir.)
CÜNEYT:
Tek şansın biziz Ali! Bize kurnazlık etmeye çalışmak yerine, bizim
sempatimizi kazanmaya çalışmalısın! Bunu ancak bize her şeyi
açıklayarak yapabilirsin.
2. POLİS: O zaman biz de mahkemeye
sunulacak ifademize, hakimi yumuşatacak birkaç cümle ekleyebilir, senin
birkaç yılını kurtarabiliriz.
ALİ: (Bıkkın ve bitkin) Benim kurtarılmaya ihtiyacım yok!
2. POLİS: Akıllı ol, Ali! Bu senin son şansın! Gel anlat her şeyi!!
1. POLİS: (Yumruğunu göstererek) Anlatmazsa zaten, ben ne yapacağımı biliyorum!
ALİ:
(Patlayarak) Zaten anlattım!! Zaten anlattım her şeyi!! Daha ne
istiyorsunuz?!! Zaten anlattım her şeyi!!! Ağzımdan başka bi şey
duyamazsınız.
1. POLİS: Pekala Ali, madem öyle istedin, sen bilirsin!
2. POLİS: Şu an kendine ne büyük kötülük ettiğinin farkında değilsin!!
CÜNEYT: Maalesef senin için hiçbir umut kalmadı Ali! Artık güneşi unut! Uzun süre aydınlığı göremiyceksin!